Issız Adam (2008)

Erkek, kendisinden daha baskın ve güçlü bir karakterle karşı karşıya kaldığında ilk önce bocalıyor, ne yapacağını bilemiyor. Arada sevmeye de başlıyor. Aşk yavaş yavaş damarlara zerk oluyor. Sonrasında hem egonun galibiyetinin kutlanması hem de aşkın bir şekilde acısının dindirilmesi gerekli. Her türlü yol deneniyor ve kadından bir yemek sözü alınıyor. Erkek kendini ona anlatma derdinde. En iyi bildiği şeylerden başlıyor tabii ki. Güzel yemekler pişiriliyor. Kadının kalbine giden yol midesinden geçiyor(kadın erkek hepimiz aynıyız işte!) Erkek, istediklerini elde etmeye başlayınca yavaş yavaş sıtkını sıyırmak istiyor kadından. Kadın ise güçlü karakterini erkeğin ellerine bırakıyor. Erkeğin annesini yemeğe götürüyor, alışveriş yaptırıyor ve akşam da düğünde refakat ediyor. Sonra özgürlük galip geliyor ve erkek fütursuzca ayrılalım diyiveriyor. Kadın ne dese boş. Kadın ortada kalakalıyor. Ama sonrasında kadın daha çabuk toparlıyor. Erkek ise hep o meşhur egosuyla rölantide…