moroccom - sinema ve edebiyat üzerine...

Jason, Willoughby ben. Şu an ölü olduğum için üzgünüm. Sana söylemek istediğim bir şey var. Hayattayken hiç söylememiştim bunu. Bence çok iyi bir polis olmak için gereken tüm özellikler sende var Jason. Neden biliyor musun? Çünkü özünde temiz bir adamsın sen. Böyle düşünmediğimi sandığını biliyorum ama düşünüyorum dallama. Ama çok öfkeli olduğunu da düşünüyorum. Bunun da, baban öldükten sonra annene bakmak zorunda kalmanla falan alakalı olduğunu da biliyorum. Ama içinde bu kadar büyük bir nefret biriktirdikçe olmak istediğin o şeyi asla olamayacağını düşünüyorum. Bir dedektif. Çünkü sen de dedektif olmak için ihtiyacın olanı biliyorsun. Bunu söylediğim zaman yüzünü buruşturacağını biliyorum ama bir dedektif olmak için ihtiyacın olan şey sevgidir. Çünkü sevgi, sakinlik getirir sakinlikten de tefekkür doğar. Bir şeyleri ortaya çıkarabilmek için de bazen tefekkür gerekir Jason. İhtiyacın olan tüm şey bu. Bir silaha bile ihtiyacın yok. Nefrete de hiç ihtiyacın olmadığı muhakkak.

Hayat hep pişmanlıktır bazen. uzun yıllar yaşarsın ve elindeki insanlar kaybolup gidince o kaybolan yılları geri kazanmak istersin. Kızın tecavüz edilip öldürülmüş ve sen şimdi suçluların cezalandırılması için uğraşırsın. polisin bir şey yapmadığını da görünce kendince bir çözüm geliştirirsin. sesini duyurmak için ıssız bir yoldaki üç bilbordu kiralayarak çözüm için bir kapı aralarsın. bu çözüm senin için önemli bir adımdır ama bundan memnun olmayacak bir çok insan vardır. yerleşik kasabalılar ve polisler bu durumdan hiç hoşlanmazlar. ama ne var ki baktığımız zaman çözüme daha çok yaklaşmaktayızdır. Çözümün ilk ve temel şartı ise kendimizi ne kadar değiştireceğimizle ilgilidir. Değişebildiğimiz ölçüde at gözlükleri çıkacak ve ırçılık, kötü muamele vb. kötü hasletlerden sıyrılıp iyi bir insan olabileceğiz. Bu filmle ilgili yazmaya devam edeceğim. Çünkü oyunculukların yanısıra senaryo çok iyi.

Bu aralar bol bol film izliyorum. Bunlardan biri de Gezici Festival kapsamında gündeme gelen Dennis Villeneuve 'un 2015 te yaptığı bir "suç ve mafya filmi" olarak adlandırılabilecek Sicario.  Ülkelerin içerisinde yönetsel işlerin yapılabilmesi için bürokratik yapılara ihtiyaç vardır. Bu yapılar, hem idari işlerin sürdürülebilmesi, adaletin tesis edilebilmesi bunun yanısıra da hak ve özgürlüklerin tüm vatandaşlar için sağlanabilmesi işleri ile ilgilenirler.   Toplumlar var olduğu sürece devletler suçla da mücadele ederler. suçla mücadele edip adaletin kurulabilmesi için farklı yöntemler seçilir işte filmin konusu da bununla ilgili.(bilmiyorum belki de ben böyle bir çıkarım da bulundum) Kimi devlet görevlileri,  suçla mücadele ederken suç örgütlerinin yöntemleri ile bu mücadeleyi devam ettirmek isterlerken; kimi devlet görevlileri ise adaletin dışına çıkmadan yapılan mücadeleden yana durmaktadırlar.   Peki günümüzde baktığımızda sanki ilk devlet görevl