Sicario (2015)


Bu aralar bol bol film izliyorum. Bunlardan biri de Gezici Festival kapsamında gündeme gelen Dennis Villeneuve'un 2015 te yaptığı bir "suç ve mafya filmi" olarak adlandırılabilecek Sicario. 

Ülkelerin içerisinde yönetsel işlerin yapılabilmesi için bürokratik yapılara ihtiyaç vardır. Bu yapılar, hem idari işlerin sürdürülebilmesi, adaletin tesis edilebilmesi bunun yanısıra da hak ve özgürlüklerin tüm vatandaşlar için sağlanabilmesi işleri ile ilgilenirler.  

Toplumlar var olduğu sürece devletler suçla da mücadele ederler. suçla mücadele edip adaletin kurulabilmesi için farklı yöntemler seçilir işte filmin konusu da bununla ilgili.(bilmiyorum belki de ben böyle bir çıkarım da bulundum)

Kimi devlet görevlileri,  suçla mücadele ederken suç örgütlerinin yöntemleri ile bu mücadeleyi devam ettirmek isterlerken; kimi devlet görevlileri ise adaletin dışına çıkmadan yapılan mücadeleden yana durmaktadırlar.  

Peki günümüzde baktığımızda sanki ilk devlet görevlilerinin daha baskın çıktığı görülmektedir. suç ve suçlu ile onların yöntemleriyle bir savaşın içerisinde olmak ilk başta kısa vadeli çözüm önerisi olarak gözükse de uzun vadede tüm vatandaşların nazarında adalet ve hukuk kavramlarına inancı zedeleyecektir.

En nihayetinde kadın ana karakterin durduğu yer doğru yerdir ama önümüzde büyük suç heyulasına karşı yasadışı bir mücadeleyi savunanlar her yolu mübah gördüklerinden durum hiçte iç açıcı değildir.

Kadın karakterin son sahnede umutsuz balkondan bakışı aslında geleceğimiz için umutsuz bir tablo çizmektedir. 

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Biliyor musun? İçimde Bir Orman Vardı

Kapıcı Musa(Muzaffer Çetinyılmaz)nın Ardından...

Kırık Bir Aşk Hikayesinin Çekim Serüveni