Eighth Grade (2018)



Kayla gibi bir kutu hazırlamalı diyorum gelecek için. Gelecekteki bana gönderilecek mesajlar ve eşyalar olmalı. Belki birkaç küçükte not içinde. Sonra o kutuyu açınca bakıp düşünmeli "neler hedefledim?", "nereye varmak istiyordum?" sorularının yanıtlarını daha iyi bulabilirdim belki.

Film açıkçası çok durağan ilerliyor ve bu durağanlık açıkçası beni memnun etti. Ortaokuldan liseye geçmenin son aşamasında olan bir kızın kısa bir zaman dilimi içerisinde yaşadıkları gerçekçi şekilde yansıtılmış.

Akranlarından farklı olması hatta sınıfın en sessizi olarak seçilmesi ama bunun yanı sıra öz güveninin yüksek olması Kayla'yı diğerlerinden ayırıyor. Sosyal medya kullanımı bütün yaş gruplarında o kadar yüksek ki şaşırmamak mümkün değil. Yüzlerce genç aynı anda parlak bir ekrana bakıyorlar. Birbirleri ile diyalogları çok az. Göz teması bile kurmaktan çekinen bir jenerasyon gelmiş ve gidiyor.

Yönetmen Bo Burnham çok genç biri. 90 doğumlu daha. Ama anlattığı meseleler çok önemli. Sonuçta sekizinci sınıfta okuyan bir kızın yaşamı dediğiniz durum milyonlarca genç/çocuğun karşılaştıkları. Bakış açısı ve durumu tüm çıplaklığı ile ortaya koymasını beğendim.

Baba kızın filmin sonuna kadar devam eden gerilim ve çekişmeleri sonunda tatlıya bağlanıyor ve bu beni(ikiz kız babası olarak) rahatlattı diyebilirim.

Bu arada filmin yapımcısı yine A24 Son dönemde o kadar çok sağlam film yaptılar ki şimdi A24 gördüğüm her filmi izliyorum.

Yorumlar

Hayat yazıyor dedi ki…
Erkek anaları da izlesin mi:)
moroccom dedi ki…
erkek anneleri için de önemli mesajlar mevcut efendim :)

Bu blogdaki popüler yayınlar

Biliyor musun? İçimde Bir Orman Vardı

Kırık Bir Aşk Hikayesinin Çekim Serüveni

Kapıcı Musa(Muzaffer Çetinyılmaz)nın Ardından...