Suskunlar'dan tadımlık...



Ama bu nemrut bakkal asıl bitişik komşusu ve dolayısıyla ticari rakibi olan bir meslektaşını, hemen yanındaki pencereden hasetle ve yan gözle dikizliyordu. Çünkü ne hikmetse, müşteriler ekşi suratlı bakkalınki ne değil de, komşusunun dükkânına rağbet edip onun mallarına üşüşüyorlardı. Tasasız ve güler yüzlü olan bu komşu bakkalı herhalde anası Kadir Gecesi doğurmuş olacak ki, gayet yaver ve işi rast gidiyor, keselerini açıp para uzatarak yumurta, fasulye, tereyağı, peynir ve Allah’ın daha birçok nimetini isteyen yağlı müşterilerinin taleplerine zor yetişiyordu. İşte bu rakibi, müşterilerden aldığı çil akçeleri cebine her atışta sofu bakkal bir yutkunuyor, belli ki kıskançlıktan çatır çatır çatlıyordu…

Başlangıçta sukut var idi. Ve her yer karanlık idi. Ve yaradan Yegâh makamında terennüm eyledi. Ve bu ışıltılı nağme ile etraf nur oldu. Ve nağme boşlukta yankılanıp geri döndü. Ve yaradan, bu Yegâh nağmenin güzel olduğunu gördü. Ve akşam oldu ve sabah oldu, birinci gün.

Yorumlar

Unknown dedi ki…
zengin bir d var ktabın bayağı sözlük kullandım musik kavramları için
essra dedi ki…
ben puslu kıtalar atlasını okudum..bakabilirim bu suskunlara..

Bu blogdaki popüler yayınlar

Biliyor musun? İçimde Bir Orman Vardı

Kırık Bir Aşk Hikayesinin Çekim Serüveni

Kapıcı Musa(Muzaffer Çetinyılmaz)nın Ardından...