Kayıtlar

Ocak, 2010 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Uzak'ta Mahmut ile Yusuf

Resim
Yusuf ile Mahmut’un arasındaki mevzu ikili ilişkilerde hep karşılaştığımız bir durumdur. Yusuf taşradan gelmiş; daha önce memleketten tanıdığı Mahmut Ağabeyinin kendisine yardımcı olacağını düşünerek ondan sadece bir ricacı olmasını istiyor. Kataloglarını çektiği seramik firmasının müdürüne rica edecek ve Yusuf işe yerleşecektir. Aslında her ikisi içinde basit gibi görünen bir problem. Nasıl olsa büyük bir kentte sağlam tanıdıkları olan hemşerinin sayesinde kolaylıkla bir iş bulabilirsin. Filmi seyrederken hep bunu düşünmüşümdür. O karlarla kaplı tarlaları aşıp ana yola çıkan Yusuf bindiği minibüste büyük ihtimalle ilçe merkezine ulaşmıştır. Sonrasında ise bir şehirlerarası otobüse binip İstanbul’un yolunu tutar. Belki bir plastik bardağın içinde sallama çay içer; yolu seyreder ve ardında bıraktıkları düşünür. Arada Mahmut Ağabeyinin ona kesin iş bulacağını düşünür. O kadar kendini inandırmıştır. Onunla çıktıkları mecburi asistanlık seyahatinde de bu umudunu kaybetmez. Bir sigarasını d

Paranormal Activity (2007)

Resim
Korkunun birçok çeşidi var. Kimi yükseklikten korkar, kimi karanlıktan kimi ise yalnız kalmaktan. Belki de beynimizin herhangi bir kıvrımında ürettiğimiz korkular bunlar. Başka bir hayatta başka bir ortamın içinde yaşasak tüm bunlar bizim için hiç önemli olmayacak. Kendi yaşadığımız toplumun korkuları bize sirayet ediyor ve bu korkuların daha ileri boyutta yenilerini üretiyoruz. Sonuçta yaşamımız boyunca ardımıza takılan paranoyalar peşimizi bırakmamış oluyor. Korku sineması da bizim korkularımızda beslenmiş bir sinema dalı. Bizim korkularımızın bir değer ifade etmesi bizi yepyeni korkuların kucağına atıyor. Korkularımız başkalarını korkutuyor ve sonra yepyeni korkular istiyoruz. Önceleri daha çok kan ve vahşet üzerine ilerlemiş korku sineması artık paranoyalar, halüsinasyonlar ve düşlerimizin paralelinde ilerliyor. Filmimiz, yönetmenin kendi evinde çektiği ve çok az bir maliyetle karşıladığı korku filmi. Paranormal aktiviteleri mercek altına alıp basit bir yöntemle izleyicinin beynind

İklimler ve İsa

Resim
Kendisinden başkasını düşünmeyen bir erkek midir İsa? Yoksa hayatın tüm zorlukları sonrasında böyle bencil bir karakteri mi oluşmuştur? İsa en çok kendini sever. Şehveti, kadınları, özgürlüğü, fotoğrafı da sever. Ama bunları kendini sevdirmek için sever. Akşamları çıkarır o çok sevdiği kendinin en değerli parçası olan kafasını çekmeceye yerleştiriverir. İsa’nın aklı gitti mi şehvet zindanının esiri olur. Kuytu köşelerde eski sevgililerini bekler. Arkadaşlarının sevgililerini ya da… İsa yağmurlu bir havada ve gecenin karanlık noktalarında bambaşka bir yüzünü keşfeder. İsa gündüzleri aydın(lık)ken geceleri erkeklik içgüdüsünün derinliklerine doğru sefere çıkar. İsa bu seferlerden birinde kurdu kuzuya teslim etmişken aşık olduğunun farkına varır ve doğunun en gizemli sarayına doğru yol alır…

Şizofrengi'den...

Resim
Yıllar önce bir efsane haline gelmiş Şizofrengi dergisinden alınmış bir yazı aşağıda. Şimdilerde filmleriyle tanınmış Taylan Biraderler ve Fatih Altınöz'ün 90'lı yılların başında Türk Sineması ile ilgili yaptıkları eleştiriler ve ortaya koydukları görüşler. Bu konuyla ilgili yorumlarımı da bir sonraki yazıya saklayım.