Baba karnım ağrıyor...

Baba karnım ağrıyor. Bir filmde duyup ta yaralandığım nadir cümlelerden biri. Kız çocuk, anneleri öldükten sonra başka biriyle evlenip çocuklarına bakmayan babasına bu cümleyi dedesiyle birlikte kaldıkları evin toprak damından söylüyor. Biraz sitemkâr, biraz şefkat ihtiyacıyla. Baba karnım ağrıyor. Bu cümle, filmin sonunu içimde kopan fırtınalar dindikten sonra görmeme neden oluyor. Gerçi o sahnede duru ve sade anlatıma karşın bir orman yangını gibi. Yemyeşil otları kavurup geçiyor damarlarımda yetişen. Baba karnım ağrıyor. Film bu işte. Başka söze ne hacet. Ölüyorum her gün bu cümle kulaklarımda. Kavak ağaçlarının gölgesi düşüyor mezar taşıma. Anne, ilkokul fotoğraflarındaki o solgun çocuk. Kırışmış her yerinden kâğıdı. Baba bak işte karnım ağrıyor.